30 Aralık 2012 Pazar

Gümüş Mor Alev uyandırmak için ses dosyası




Gümüş mor alev enerjisini uyandırmanıza yardım etmek için hazırlanmış bir ses dosyasıdır.
Not: Sadece gümüş mor alev uyumlaması almış kişiler kullanabilir.





6 Aralık 2012 Perşembe

Ritimlerin sihri

“Uzak ve soluk, boğuk davul sesi sanki ormanın
kalbinden yükseliyordu. Ses titreşimlerin dışında
başka bir şeylerin varlığını hissetim. İlkel
geçmişin o anla kaynaştığı, bilinmeyene doğru
sürükleyen bir çekim gücü, hiç değişmeyen ritimli
zonklamalarıyla beni çağırıyordu.
“... yalnız bir davul, yalnız bir ruh tekrar ve
tekrar “gel bana, gel bana, gel bana” diye
çağırıyordu. İki yalın vuruş ve hemen ardından
heyecan verici oyuk bir titreşim yayan sert ve
büyüleyici tek bir vuruş...”
Strange Altars, Marcus Bach (1)

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Kardeş sitem

Kardeş sitem nısfiye, Nisfiye

Enerji Çalışması


Yeterli istek olursa birlikte bir enerji çalışması yapmak istiyorum sevgili okurlarım. Daha karar vermedim ama sizin fikirlerinizle belki bir karara varırım. Lütfen yorum kısmından fikrinizi bildirin.

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Lammas şenliğiniz kutlu olsun!

 Lammas şenliiğiniz kutlu olsun!

Ağustos 1, eskiden bu bayram LUGHNASADH olarak bilinirdi ve toprak bize hasat ile kışa hazırlanmayı hatırlatır. Kelt Tanrısı ve Savaşçısı Lugh, Tarımsal Refahın Gizleri için düşmanının canını bağışlar. Bu nedenle Lammas ilk üç hasat kutlamalarının ilkidir. Buğday ve Mısırın ilk hasadıdır.

Işık üzerinize olsun.

25 Temmuz 2012 Çarşamba

Astral Katlar- Sıfır katı

Sıfır katı, merdiven ve ilk girişiçin altar düzeni aşağıda tarif edildiği
gibi olmalıdır.
Altar görevini yapan masa, sehpa, örtü, her ne ise, odanın doğu
yönüne kurulur. Üzerinde bir cam piramit vardır. Piramitin altı
aynadır. Piramitin çevresine yolcularıtemsil eden birer Astra koyu-lur. Bunlar kurşun üzerine oyulmuştur. Altarın arkasında, altarı görebilecek şekilde yerleştirilmiş olan büyük bir ayna vardır. Aynanın
yolcularıdeğil, altar ve piramiti görmesi önemlidir. Yolcuların oturuş
düzeni serbesttir. İster yere, ister sandalyeye otururlar. Uzanmaları
da mümkündür. Yolcuların dönük olmaları gereken bir yön de yoktur
fakat altara karşıoturmalarıdaha ciddi olabilir. Aydınlanmayı
sağlayan mum altarın üzerine ya da gözü rahatsız etmeyeceği
herhangibir yere koyulur. Yolcular siyah, kapşonlu cüppelerine

sarınmışlardır. Amber ve buhur otu karışımıyakılmaktadır. Eğer
hazırlanmışolan gümüş, koruyucu talismanlarıyoksa herkes alnına
bir bantla, daire şeklindeki kurşun üzerine yapılmış olan isim
talismanını tutturur.

Sıfır katının bütünü tabii ki, burada anlatılan değildir. Aslında burada
yazılanlar ya da yolculuğun o bölümünde görülebilenler sıfır katının
ancak bir kırıntısı olabilir. Bu bütün katlar için geçerli bir noktadır.
Gene şunu da untmamak gerekir ki, burada anlatılan manzara ya
da varlıklar, alınan bilgiler ya da bilginin türü bizim şuur durumumuz
gibi şeylerle sınırlıdır. Acemi yolculurın, acil geçişlerinden başka bir
şey değildir. Katların gerçek bilgeliğini burada yazılanlarla
kıyaslamak hata olur.
Sıfır katında kişilerin bilinçlerine göre karşılaşabilecekleri sonsuz
sayıda bölüm vardır. İnceleyebildiklerimiz ya da sadece geçmemiz
gerektiği için geçip de, inceleyemediklerimiz, bizim geçmemiz şart
olan kısımlardır. Sıfır katıda, diğer katlar gibi kendi içinde katlara ya
da bölümlere ayrılır. Katlardaki her bölüm de gene kendi içinde alt
bölümlere ayrılır. Bu yüzden Sıfır ya da herhangibir katta kaybolmak
yani insanın bilincinin oralarda bir yerlere takılıp kalmasıoldukça
kolaydır. Herhangibir katıömür boyu gezmek de olasıdır. Benzeri
çalışmalar yapan kimseler ya da spirit medyumlar bu katla ilişkiye
girebilirler fakat bu, ille de burada anlatılan şeylerle karşılacaklar ve
burada anlatılan  şeyleri alacaklar anlamına gelmez. Ayrıca aynı
bölüme giren kimseler de aynıgörüntüleri algılayamazlar. Fikir ve
semboller aynıolabilir fakat dönem dönem aynıçalışma içindeki
kişiler bile, fikir ve semboller aynıolmakla birlikte farklıgörüntüler
alabilirler. Mesela iki kişiden biri berrak ve masmavi sularıolan bir
göl görürken, diğeri kan ve irinden oluşan bir su birikintisi
algılayabilir. Bu durum kişilerin istek, ihtiyaç ve
sempatizasyonlarıyla ilgili bir tercüme, yorum, bilinçaltının, bilince,
aldığı enerji ve etkiyi tercüme etmesi sorunudur.
Sıfır katında oldukça ağır bir atmosfer hissedilir. Yolcular
üzerlerindeki basınç ve gerilimi hissederler. Bu, derin maden
ocaklarının en dip tunellerinde duyulan hisse benzer. Sıfır katında
iyi ya da yolculara iyi görünebilecek şeylere rastlamak imkanıçok
azdır. Çünkü burası Astral boyutun, bedenli olarak yaşadığımız fizik
boyuta en yakın olan ve en ağır titreşimli bölgesidir. Dünyadaki her
düşünce, her ihtiras, ızdırap ve kirlilik önce buraya gelir, yansır. En
kara ruh varlıklarıve Astral enerjiler de buradadır. Sıfırın varlıkları
saldırgan, bekçileri ilkeldir. Daha ince vasıflı varlıklar ve ruhlar diğer
katlara sızarlar ve burası bir tür çöplük olarak kalır. Bununla beraber
yapılan tarif biraz spiritüel seviyede kalmaktadır. Sıfırda bazımajikal
çalışmaların yapılabileceği çok elverişli alanlar da vardır fakat ne
olursa olsun atmosfer ağırdır.
Sıfır katının bölümlerini yazmayacağım. Sadece bu kattan bahsetmek yeterli şimdilik…

18 Temmuz 2012 Çarşamba

ASTRAL KATLAR KATLARA GİRİŞ

Kblan Tragna ekolünden/ kitabından alıntı bir kısım:
Astral katlara giriş çalışma grubunun Saki ile karşılaşmasıyla
başlamıştır. Bu olaydan önce uzun süre  İslami Havass, İbrani
Kabalasıve Eski Mısır tanrıformlarına ve de özellikle Sekmet’e
yönelik özel çalışmalar uygulanmış, Sekmet çalışmalarında Astral
alemin bazıbölgelerinde oldukça başarılısonuçlar alınmıştı. Tragna
çalışmalarının başlamasında Sekmet önemli bir faktördür.
Sekmet çalışmalarıoldukça kapsamlıve ilginç olmakla birlikte bu
kitapta bulunmasıkonuyu saptırır. Amacımız majikal çalışmalara
genel bakışdeğil de Tragna ekolü olduğuna göre Sekmet’i o gaye
ile yazılmışbir bölüm ya da ayrıbir yazıda incelemek gerekir. Zaten
sıfır katının sonunda Sekmet’ten bahsedilecektir.
Sekmet’e yönelik bir çalışmada, Astral Bölgedeki imajinatif bir
Sekmet tapınağında, o anda yapılan rastgele bir çalışmayıbitirirken
Saki ile karşılaşıldı. Sekmet’in heykelinin solunda kalan büyük bir
ayna görüldü. Saki yolcularıburadan geçirip, dışarıçıkarttı.
Dışardan bakılınca Sekmet tapınağıbir piramit şeklinde görüldü.
İlerde büyükçe bir kara piramit vardı. Ona girildi. Bu piramitin içinde
bazıodalar vardı. Bir çalışma odasına girildi. Duvarlar kütüphane
şeklinde. Ortada büyük ve siyah mermerden yapılmışbir çalışma
masasıvar. Üzerinde yaklaşık olarak yirmi santim yüksekliğinde
kristalden yapılmışbir piramit var. İlk birkaç görülüşünde bu piramit
altından zannedildi çünkü içinden sarıpırıltılar geliyordu. Piramitin

üzerinde, dört yüzünde de, kendi renkleri ile Astra talismanıçizili.
Astra ilk olarak burada görülmüştür. Piramit masanın üzerinde
oturmuyor, on santim kadar yüksekte, saat aksi yönde yavaşyavaş
dönüyor. Saki, bundan sonra yapılacak olan çalışmalar için giriş
noktasının bu oda olduğunu belirtti.
Çalışmalara başlarken önce havada, saat aksi yönde dönen piramit
visualize edilir. Bu piramit, Saki’nin çalışma masasındaki piramittir.
Visualize piramitin üzerinde de Astra şekillerini görmek gereklidir.
Tabii ki, bu visualizasyon fizik plandaki çalışma yerinde, çalışma
yerini görerek yapılacaktır. Oda ve havadaki piramit tam olarak
görülmelidir. Bir süre sonra arka plan yavaşyavaşkararır. Sonra
her yanıkesif bir sis kaplar. Sisler açılınca yolcular kendilerini kara
piramitteki çalışma odasında, masanın karşısında, koltuk benzeri
şeylere otururken bulurlar. Bir süre daha geçince Saki ve oda iyice
belirginleşir, maddeleşmişgibi olur. Buradan dışarıçıkılır. Dışardan
bakılınca kara piramitin dört yüzünde de Astra çizili olduğu görülür.
Çalışmaların sonraki bölümlerinde katların dolaşılmasıiçin devamlı
olarak dışarıçıkıldıfakat Saki talisman benzeri şeyleri daima bu
odada vermiştir. Burasıbir tür izolasyon bölgesi gibi. Burada
karşılıklıiletişim ve Saki’nin istediği bir çizimi gösterebilmesi, bizi
anlayabilmesi ve kendi meramınıanlatabilmesi çok daha güçlü. İlk
çalışmalarda iletişim sorunlarının yanısıra başka zorluklar ve ani
şoklarla da karşılaşıldı. Mesela bir defasında Saki ile yapılan fiziksel
bir kontak oldukça korkutucu bir fiziksel şoka sebep olmuştu.
Fiziksel kontak denilince, tabii ki, Saki ve yolcular Astral
plandaydılar. Saki’nin Astral formu, yolcunun Astral formuna
dokunmuştu. Ancak  şok fizik plandaki bedende kötü şekilde
hissedildi, ani bir sıçramaya sebep oldu, yolcular elele tutuşup,
topraklama sağlayana kadar yüksek voltajlıbir elektirik çarpması
gibi etki gösterdi. Ancak Saki bunun şart olduğunu, yakın temas
gerektiğini söyledi. Buna katlanmak gerekliydi, dedi. Sonraki çeşitli
fiziksel bütünleşmelerde böyle bir olay yaşanmadı. Saki’nin
anlattığına göre yolcuların fizik bedenleri bu gibi temaslara alışık

değil. ilk  şoktan sonra beden alışıyor. Sonraki temaslarda enerji
aynı, hatta çok daha güçlü olduğu halde duyulmuyor.
Başlangıç için belirtilmesi gereken son şey Saki’nin tercih ettiği
görünümün tarifidir. Aslında bu görünümün Saki’nin tercihi mi,
yoksa bizim bilinçaltıyakıştırmamız mıolduğu da şüpheli bir
konudur. Her ne ise. Saki, uzun, kapşonlu ve siyah bir cüppe
giyiyor. Bu cüppe bizim çalışma kılıklarımızın aynı.  İnce, uzun
yüzlü, sivri kulaklı. Göğsüne, solar plexüse kadar inen sivri bir
sakalıvar. Kabak kafalı. Gordonisimli çizgi romandaki imparator
Ming’e oldukça benziyor.
Sonraki yıllar içindeki çalışmalar sırasında Saki’de de bazı
değişimler meydana geldi. Mesela yıllar sonra cüppesinin rengi
beyaz oldu. Sakallarıbeyazken siyahlaştı. Bu gibi görünüm
değişikliklerinin olasısebepleri ilerki bölümlerde ele alınacaktır.
İlk zamanlarda, yani ilk bir, birbuçuk yıl içinde Saki daha mekanik
bir kişiliğe sahipti. Espiri anlayışısıfırdı. Adeta bir bilgisayar gibiydi.
İstenen bilgiyi metodik ve kuru bir şekilde veriyordu. Geçen zaman
içinde yavaşyavaşkişiliklerimiz karışmışolabilir. Bizlerde daha
derin sezgiler, her olaya daha mantıklıyaklaşımlar ve isbetli
yorumlar yapabilmek gibi şeyler gelişirken Saki’de de espiri anlayışı
yerleşti. Mesela ilk günlerde  “Yok devenin başı”gibi bir cümle
sarfetsek, o ciddiyetle devenin başınıanlatmaya ya da anlattığı
şeyle deve başının ilgisi olmadığınısöylemeye çalışıyordu. Tabii bu

geçen zamanla birlikte iletişimin artmasıve sağlamlaşması
yüzünden de olabilir.
Gerek Saki ve gerekse katlarda karşılaşılan diğer varlıkların
görünümleri gördüğümüz çeşitli filmler ve çizgi romanlardaki tiplere
benziyordu. Hepsi olmasa bile çoğu zaman bu böyleydi. Bunun se-bebi, katlardaki zeki enerjileri bilinçaltımızın bizim anlayabileceğimiz
şekilde, onlara en fazla uyan formla tercüme etmesi olabilir.

El emeği göz nuru bir aktarımdır. Lütfen emeğe saygı. +Bir yorum yapsanız fena olmaz hani kendimi geliştirmem için.

12 Temmuz 2012 Perşembe

Ejderha çağırma ayini


 Size voodoo ekolünden bir ejder çağırma ayinini aktarmaya çalışıcam.
Anlatılan ejder çağırma ayini "Book of pheryllt" adlı kitaptan alınmıştır. Bu ayin genellkile açık alanda ve yüksek bir yerde yapılır. Ancak bazı değişikliklerle bir odada yapmak da mümkündür. Öğle vakti bu amaç
Ejder gözü
için seçilen uygun mekâna gidilir. Orada on iki taşla büyük bir majik çember oluşturulur. Çemberin ortasına majik kılıçla ejder gözünün sembolü çizilir. Daha sonra etrafa demir veya altın tozu serpilir. Kan renginde reçine çemberin içinde yakılır. Daha sonra ejder gözünün ortasında durulur ve majik kılıç ucu aşağı gelicek şekilde tutulup baş hizasına kadar kaldırılır. Bu şekilde dururken üç kez, yüksek ses ve net biçimde ejdere seslenilir:


" Cum saxum saxorum, in duersum montum oparum da- in aetibulum, in quinatum: Draconis! "

Bu sözler söylenir söylenmez kılıç hızla toprağa saplanır. Daha sonra ejder gözünün ortasında meditatif halde durulur. ve ejderin görünmesi beklenir. Ejderi geri göndermek için kılıcı sapladığınız yerden çıkarmanız yeterlidir. Ancak ejder gönderildikten sonra koruyucu çemberden çıkılabilir.

11 Temmuz 2012 Çarşamba

Kblan Tragna Ekolünün Kitabı

Kblan Tragna konusunu güncellemek istedim. Tragna sistemine kanal olan rahmetli üstad Bülent Kısa ve şu sıralar Tragna eğitimini yeniden başlatan Ozan Güner'e teşekkür ederim ilk olarak. Çok güçlü ve bambaşka bir enerji buldu üstadlar. Duruma göre korumacı, saldırgan, besleyici... olan tragna sistemi. İnsiasyon ile yola giriyorsunuz. Bazı katı kurallara uymalısınız, bu kuralları resmi sitelerinden bulabilirsiniz. Çok söze gerek yok okuyun.

Buradan indirebilirsiniz